gündemdekiler
Pazartesi, Aralık 11, 2006,22:48
[w] Zulmün seyircilerine ödül!
Bugün dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun her insan Srebrenica şehrini "katliam" kelimesiyle birlikte hatırlıyor. İnsanlık tarihinin gördüğü en kahpece zulümlerden biri, savaş sırasında Bosna topraklarında Sırp katil Mladiç'in askerleri tarafından binlerce savunmasız Boşnak sivile uygulandı. Tam 8 bin Boşnak, bu haince katliamın kurbanı oldu. Olay, Srebrenica'da Birleşmiş Milletler tarafından "Güvenli Bölge" ilan edilen bir bölgede cereyan etti. Binlerce sivil Boşnak, BM güvencesine inanarak ve yanlarındaki az sayıdaki silahı da teslim ederek bu "Güvenli Bölge"ye sığınmıştı. Bölgenin kontrolü Hollandalı askerlerin kontrolü altındaydı. Ve o askerler emanete hıyanet ettiler, korunmasız binlerce Boşnak'ı Sırp katil Ratko Mladiç'e korkakça, haince, insafsızca teslim ettiler. Sonuçta tarihi lekeleyen katliam ortaya çıktı. Aciz ordunun aciz komutanı Mladiç tarafından herkesin ortasında aşağılandı. Bu görüntüler daha sonra bir çok televizyon kanalında yayınlandı. Zulüm ve ihanet, bir daha hafızalardan silinmeyecek şekilde belgelendi. Katilamın üstünden 6 yıl geçtikten sonra, dönemin Hollanda hükümeti olaydaki sorumluluğunu kabul ederek istifa etti.

O günden bugüne köprülerin altından çok su aktı. Bugün sivillere yönelik kitlesel katliam görüntülerini kanıksamış insanlar olarak yaşıyoruz. Irak'ta, Lübnan'da çok yakın zamanlarda insanlığın vicdanının almayacağını zannettiğimiz çok acı olaylar yaşandı, kirli ihtirasların, karanlık hesapların katlettiği çocukların görüntülerine tanık olduk. Ama insanlığın vicdanı artık böyle şeyleri alabiliyor. Özellikle son 20 yıl içinde yaşadığımız olaylar değerler sistemimizi alt üst etti, ruhsal sindirim kapasitemizi de arttırdı.

Artık zulme seyirci olmaya alıştık.

İnsafımız neredeyse kurudu.

Ama doğrusu iki büyük dünya savaşı görmüş, büyük acılar ve yıkımlar yaşamış, ağır tecrübelerden geçmiş Avrupa kıtasının neredeyse bir çeyrek yüzyıl kadar kısa bir zaman içinde bu kadar derin bir vicdan iflası yaşamasına şaşırabilecek kadar insafa sahibiz hâlâ!

Hollanda Savunma Bakanı'nın hükümeti adına Srebrenica katliamına sadece seyirci kalma acziyeti göstermiş olan askerlere "üstün hizmet ödülü" vermesine şaşırmak bizim hakkımız. Bu tavrı kınamak ve hatta lanetlemek de... Bu tavır bir istisna olsaydı, sadece Hollanda'yı mahkum eder, suçu kıtaya yaymazdık. Ama istisna değil, Avrupalı yönetimler sık sık küçük politik manevralar adına insafı, vicdanı, insani değerleri ayaklar altına almaya başladılar. Danimarka'da yaşananlar ve halen yaşanmakta olanlar ortada. Dünyada milyonlarca mümini olan bir din açıkça taciz ediliyor, buna karşılık Danimarka hükümeti bu durumu "fikir özgürlüğü" saymakta ısrarlı... İngiltere hükümetinin Irak fiyaskosu ve düştüğü durum herkesin malumu. Fransa ve Almanya yönetimlerinin Kıbrıs konusundaki faullü tutumları, adada yaşamakta olan insanların hayatlarını hiçe sayarcasına Kıbrıs'ı bir politik manevra enstrümanı olarak kullanmalarını yıllardır izliyoruz. Bugün bu hükümetlerin büyük bir çoğunluğu, Irak'ta, Lübnan'da yaşananları bir seyirci gibi izliyor. Tıpkı Srebranica'daki Hollanda askerleri gibi...

Belli ki Avrupa'nın ruh düğmeleri çözülüyor. Dünya savaşlarının ibret miadı dolmuş olmalı. Uzmanlar Avrupa'yı gelecekte bir demografik felaketin beklediğini söylüyorlar. Ama bana kalırsa bu "insan azalması"nı daha geniş boyutlu değerlendirmek lazım!

Gökhan Özcan